20 Şubat 2013 Çarşamba

Jung’un Günümüze Uyarlanmışı Bu Herhalde:))


Can Karaburçak/ Ağustos 2012
İlk defa Ankara’da 2007 senesinde ilgimi çeken  bir hitap şekli ile karşılaşmıştım. Istanbul’daki arkadaş çevremde gerçekten o güne kadar hiç duymadığım birşeydi bu; tesadüf de olabilir, yeni nesil, çocukların yaşı filanla da ilgili olabilir tabii.  Artık ilk kimler başlamışsa bu şekilde hitaba, hemen herkes sahiplenmiş ve içselleştirmiş görünmüştü bana. Yıl 2012 artık İstanbul’da da yakınlarımın çocuklarına seslenmesi benzer şekle dönüştü.
Çocuklarına, “anneciğim, babacığım, teyzeciğim, halacığım”  şeklinde seslenen bir sürü kişi var.
Büyüklerin çocukları farkına varmadan kendi kimlikleri ile ezdiğini düşündüğüm bir konuşma şekli bu. Çok masumane olmasına rağmen, o çocuklara küçükken kendi isimleri ile seslenilmemesi bana sanki ileride çocuklarda ve toplumda sorun yaratacakmış gibi geliyor.
Telefonunu açmak için izin istiyor mesela biri ve “Efendim anneciğim?” diyor. Kim acaba konuştuğu çocuğu mu annesi mi  anlayamıyorsunuz. (Çoğunlukla çocukların telefonuna cevap veriliyor sanırım, gerçek anneler bekleyebilirlerJ)
Gercekten neden böyle sesleniyor herkes miniklere, ileride çocuklar üzerinde bu aşırı sahiplik bir sorun yaratır mı?
Veya hiç zararı olmaz mi, merak ediyorum gerçekten, anlamaya çalışıyorum.
Başka lisanlar ve kültürlerde de var mı bu yaklaşım, varsa neye hizmet ediyor?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder